Bir ekip liderliği üstlenmek, anlaşma zeminleri bulmak, karmaşık iş dünyasının labirentlerinde yol almak ve belirlenen hedeflere ulaşmak kurumsal dünyanın en basit tanımı. Bu süreçte hedefler sıklıkla her şeyin önünde. Açık, ölçülebilir ve somut hedeflere ulaşmak başarı, hedeflerden uzak kalmak ise başarısızlık. Yargıda kısa yol üretmek ise bu kadar basit.
Bu görüşün birden çok daha fazla boyutu olduğunu biliyorum ama kendi deneyimim ile rahatlıkla şunu ifade edebilirim ki eğitimlerime katılan tüm insanların eğitimlerden beklediği en net çıktı “hedeflere nasıl daha rahat ulaşabilirim veya hedeflere ulaşma sürecinde engelleri nasıl ortadan kaldırabilirim?”. İşte ben de tam bu noktada şu soruyu soruyorum; herhangi bir hedefe ulaşmak için gösterilen çabalarda insan faktörünün devreye girmediği , kendimizi irili ufaklı bir müzakere ortamlarında bulmadığımız tek bir adım var mı? Sanıyorum ki yok. O zaman geniş bir bakış açısıyla düşünürsek bireysel veya kurumsal hedeflere, hatta hayallere ulaşmak için müzakere becerisi, değeri oldukça yüksek bir beceri.
Geçmişten Günümüze
İşte ben kendim de hedeflere ulaşmanın başarı, uzak kalmanın ise kayıtsız şartsız başarısızlık olarak görüldüğü bir kuşağın temsilcisiyim. Bugün durum çok mu farklı derseniz pek de değil, yine aynı kısa yargı yolları geçerli elbette. Ama dinamikler çok farklı, çok karmaşık. Seçeneklerin, rekabetin, küreselleşmenin çok daha kısıtlı olduğu bir dönemin başarı kriterleri ile bugünün ölçütleri arasında dağlar kadar fark var. Mesela ben bundan yirmi beş yıl önce eğitimcilik yolculuğuna çıktığımda bir elin parmakları kadar rakibim varken bugün teklif verdiğim kurumların masalarında yine çok başarılı, harika işler yapan rakipler ile yan yana durduğumu gayet iyi biliyorum. Peki içeriğin, fiyatın, yöntemin ve hatta referansların benzer olduğu bir senaryoda neye göre tercih ediliyorum veya edilmiyorum? Asıl mesele, bu ince çizgiyi anlamak, öyle değil mi?
Geçmiş dönemlerde eğitimin içeriğini, yöntemlerini, benzer başarı örneklerini anlatmak yeterliyken bugün sonsuz seçenekler içinde karşı taraf ile “bağ” kurmadan ikna sürecini ilerletmek inanın mümkün değil. Peki bağ kurmak ne demek, bağ kurmak nasıl mümkün olabilir?
Bağ Kurmanın Altın Çağı
Bağ kurma kavramının derinine bakıldığında insanı anlamak, ona değer vermek ve bence en önemlisi doğal olmak yatıyor. Benim müzakere kelimesine yüklediğim anlam da tam bu noktada karşılığını buluyor. Bağ yaratmak için derinletilmiş diyolog kurabilmek , karşı tarafın farklılıklarını anlamaya çaba göstermek, hakkaniyet ve samimiyet gerekiyor. Hadefelere ulaşmanın başarı olarak görüldüğü bir düzenin doğal dayatmasında, karşı tarafı ikna etmek için süslü, nakışlı başarı öyküleri ile sonuca varmak mübah sayılabiliyor ancak temelinde “bağ” olan sürdürülebilir ilişkiler kurmak mümkün olmuyor.
Ancak bugün dahi müzakere kelimesinin tanımına bakıldığında “inandığınız bir fikri, düşünceyi karşı tarafa kabul ettirme çabası" gibi derinlikten ve bağ kurma ihtiyacından uzak ifadeler karşımıza çıkabiliyor. Halbuki müzakerelerin temelinde farklılıkları yönetme becerisi yatıyor. Farklı durumları, farklı kişilikleri ve farklı beklentileri yönetebilme yeteneği, müzakerenin özünde ne olduğunu çok daha doğru ifade ediyor. Tabi şimdilik...
Çünkü bugüne kadar öğrendiklerimizin, deneyimlerimizin ve aktardığımız öğretilerin sürekli olarak değiştiğini ve kuvvetle muhtemel bugün savunduğumuz bir yaklaşımın yarın geçersiz olabileceğinin farkındayım. Yirmi beş yılı aşkın süredir keyifle devam ettiğim eğitim yolculuğumda bilginin ve deneyimin sürekli olarak evrildiğini gözlemliyorum. Bir zamanlar yıllık bir kez içerik güncellemesi yaparken, artık yılda iki, hatta üç kez yeni içerik üretme ihtiyacı hissediyorum. Bilgiye ve deneyime sahip yöneticilerle çalışırken, yenilik sunmanın ve değişen dünya koşullarında fayda yaratmanın önemli bir değer olduğuna inanıyorum.
İşte bu inanç ve değer yaratma niyetiyle müzakere konusunda güvenilir bir referans olacağına inandığımız CampConsensus’u hayata geçirdik. Müzakere sanatını derinlemesine anlamak, anlatmak ve çoklu katılıma açık bir kaynak olma niyetini ortaya koyduk.
Her geçen gün zenginleşecek ve derinleşecek içeriklerimizle bu alandaki uzman kaynak eksikliğini gidereceğimizi umuyoruz. CampConsensus ekibi olarak müzakere sanatında ustalaşmak isteyenler için ilham verici bir platform olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Ebru Güresin